Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türk müteahhitlik sektörünün tarihinde ilk kez bir Afrika ülkesinin ilk sıraya yerleştiğini belirterek, "2017 yılında Tanzanya'da 3,1 milyar dolarlık iş alındı. Tanzanya, Türkiye'nin geleneksel pazarları olan Rusya, Türkmenistan, Libya, Suudi Arabistan'ı geride bıraktı." dedi.
Ekonomi Bakanlığı ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) iş birliğiyle DEİK organizasyonunda düzenlenen Türkiye-ECOWAS Ekonomi ve İş Forumu, ikinci gününde "ECOWAS Bölgesi Ticaret ve Proje Finansmanı" paneliyle devam etti.
Olpak, panelin açılışında yaptığı konuşmada, ECOWAS ile Türk iş dünyası arasındaki potansiyel iş birliği alanlarının görüşüldüğü İstanbul'daki iş forumuna katılan 255 Afrikalı ve 550 Türk girişimcinin, ticaret ve yatırımların finansmanı, kamu-özel projelerinde alanında örnek projeler ve finansman kaynaklarını masaya yatırdığını bildirdi.
Türk girişimcinin Afrika yolculuğunda yanında taşıdığı çantalarda riskler ve fırsatların bir arada bulunduğunu ifade eden Olpak, "Türk girişimcilerimizin kıtada üstlendikleri projelerde, uzun vadeli işletmeciliğin üstlenilmesi de büyük önem taşıyor." dedi.
Olpak, Türk müteahhitlik firmalarının geçen yıl uluslararası pazarda 14,7 milyar dolar tutarında 241 proje üstlendiğini belirterek, şunları kaydetti:
$(window).load(function () { var s = document.createElement("script"), el = document.getElementsByTagName("script")[0]; s.async = 1; s.src = "//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js"; el.parentNode.insertBefore(s, el); }); "Uluslararası arenada 45 yıldan fazladır projeler üstlenen Türk müteahhitlik sektörünün tarihinde ilk kez bir Afrika ülkesi ilk sıraya yerleşti. 2017 yılında Tanzanya'da 3,1 milyar dolarlık iş alındı.
Tanzanya, Türkiye'nin geleneksel pazarları olan Rusya, Türkmenistan, Libya, Suudi Arabistan'ı geride bıraktı.Mozambik de, benzer şekilde Türk müteahhitlerin yüksek pay aldığı 10 ülkeden biri oldu.Müteahhitlik sektörümüz, orta vadede Sahraaltı Afrika'yı yeni hedef pazar olarak belirlemiş gibi görünüyor."
"Afrikalı dostlarımızla kendi hikayemizi yazmak zorundayız"
Nail Olpak, kıta ülkelerinin son 10 yılda yaklaşık yüzde 5 büyüme başarısı gösterdiğini, büyüme ile orantılı olarak, şehirleşme ve modernizasyon ağının da arttığını söyledi.
Olpak, devamla şu görüşleri dile getirdi:
"İnşaat ve enerji sektöründe gereklilikler artıyor.Altyapı gereklilikleri ve tüketim de buna bağlı olarak değişiyor.Tarım teknolojilerimizin Afrika'da uygulanması da rahatlıkla mümkün.Tarıma ilişkin yapılacak yatırımlarda, üretimde verimlilik artışı hedeflendiği için arazi tahsisi de bir seçenek olabiliyor.
Ayrıca, gıda güvenliği alanında da Afrika'da çok ciddi bir potansiyel var.Bir Afrika atasözü der ki, 'Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız.' İşte tam da bu sebeple, Afrikalı dostlarımızla birlikte kendi hikayemizi yazmak zorundayız."
Basit bir taslaktan "kıskandıracak" proje ortaya çıkardılar
Summa Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Selim Bora da Sahraaltı Afrika'da Aralık 2010'dan bu yana yaptıkları çalışma ve deneyimleri paylaştı.
Bora, Afrika'nın Türk firmaları için yeni bir pazar olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımızın açtığı vizyon ve verdiği talimatlar ile Ekonomi Bakanımızın yönetiminde, özellikle de Eximbank'ın büyük destekleriyle muazzam bir vizyon ve açılım gerçekleşmiş durumda.Türk müteahhitlik firmaları olarak geçmişte geleneksel pazarlar olan Rusya, Orta Doğu, Orta Asya, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika'yı bilirken, son 6-7 yıldır Sahraaltı Afrika üzerinde yoğunlaştık, bilmediğimiz yeni pazarlara girdik ve buralarda yaptığımız işlerle sanıyorum Afrikalıları, Sahraaltı Afrika'sını kendimize yakınlaştırdık, bir sempati de kazandık."
Şirketinin Afrika'daki hikayesinin 2010'da Libya'da kaldıkları bir otelde Ekvator Ginesi Cumhurbaşkanı'nın, büyükelçisi aracılığıyla kendileriyle tanışma isteğiyle başladığını dile getiren Bora, Ekvator Ginesi'nin haritadaki yerini bile bilmezken ülkenin Cumhurbaşkanının kafasındaki projeyi gerçekleştirmek üzere yola çıktıklarını söyledi.
Ekvator Ginesi Cumhurbaşkanı'nın kendilerini karşıladığını ve projenin yapılacağı yere götürdüğünü anlatan Bora, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çinlilerin yaptığı bir binaya girdik. 2,5 yıl süren bir inşaat...Ekvator Ginesi de o sene Afrika Birliği Zirvesi'ni yapmaya aday...Haziran 2011'de Afrika Zirvesi yapılacak ve Cumhurbaşkanı, Çinlilerin yaptığı binadan memnun değil.
Ekvator Ginesi Cumhurbaşkanı, çizdiği basit bir taslakla bizden güzel bir kongre merkezi istedi.Türk müteahhitliği ve imalat sanayisinin geldiği yeri dünyanın anlaması gerekiyor. 6 ayda 15 bin metrekare, ilk defa gidilen bir ülkede bir kongre merkezi yapıyorsunuz.
Hatta 2 hafta da öne çekiyorsunuz. 900 Türk işçisi, 5 gemi, 13 kargo uçağı, 24 saat çalışmayla herkesi kıskandıran bir iş yaptık orada."
Senegal ve Ruanda'da gerçekleştirdikleri kongre merkezi ve havalimanı projeleri hikayelerini de anlatan Bora, Türk müteahhitlik sektörü ve firmalarına güvenilmesi gerektiğini vurguladı.
Bora, Türk firmalarının Afrika ülkelerine giderken bazı riskleri göze alması gerektiğine işaret ederek, "Firmalarımızın vizyonuyla ülkelerin vizyonunun örtüşmesi gerekiyor. Heyecan duymamız gerekiyor. Risk alabilme becerisi gerekiyor. Kapasitenizin olması gerekiyor. Büyük bir merak ve iştah ile operasyon hazırlığınızın olması gerekiyor. O işi gönülden yapmak ve dürüst olmanız gerekiyor. Türk milletinin gayretine inanın, mucizeleri beraber yaratabiliriz." ifadelerini kullandı.