Avrupa Birliği- Orta Asya İşbirliği Konferansı, Özbekistan'ın tarihi Semerkant şehrinde gerçekleştirildi.
Özbekistan Dışişleri Bakanı Vladimir Norov'un moderatörlüğünde düzenlenen konferansa Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhtar Tilauberdi, Tacikistan Dışişleri Bakanı Siraciddin Muhriddin, Kırgızistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Aybek Moldagaziyev, Türkmenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Vepa Haciyev, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Genel Sekreteri Helga Schmid, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başkanı Odile Renaud-Basso ile çok sayıda yetkili katıldı.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, konferans katılımcılarına kutlama mesajı gönderdi.
Mirziyoyev, mesajında, konferansın taraflar arasında stratejik ortaklığın geliştirilmesindeki ortak çabaların açık bir örneği ve ilişkilerin daha da gelişmesine önemli bir etkisinin olduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin sürekli yapılmasının önemini vurguladı.
Bugün çeşitli gerginliklerin, zorluk ve tehlikelerin ortaya çıkmasının bölgesel işbirliği ve ilişkilerin daha da geliştirilmesini gerekli kıldığına işaret eden Mirziyoyev, AB'nin Orta Asya'ya yönelik yenilenmiş stratejisinin kabul edilmesine rağmen hala tam hayata geçirilemediğini, bu konferansın AB ile Orta Asya ülkeleri arasındaki işbirliğinin daha da derinleştirilmesi açısından önemli olduğunu belirtti.
Dijital dönüşüm, yeşil kalkınma, ulaşım ve enerji alanındaki işbirliğinin geliştirilmesinin önemine dikkati çeken Mirziyoyev, dünya piyasasına ulaşım, küresel entegrasyon ve ulaşım koridorlarının çeşitlendirilmesinin bölge ülkeleri için önemli olduğunu vurguladı.
Mirziyoyev, Trans Hazar Ulaşım Koridoru'nun geliştirilmesinin Avrupa ile Asya arasındaki ticari-ekonomik ilişkilerin daha da derinleşmesine, Orta Asya ülkelerinin da dış piyasalara en kısa güzergah üzerinden ulaşmasına katkı sağlayacağına işaret etti.
"Orta Asya ülkelerinin ortak seçme hakkını destekliyoruz"
Borrell de konferansta yaptığı konuşmada, Semerkant'ın yüzyıllardan beri Doğu ile Batı arasında bir kapı olduğunu belirterek, bu kapsamda konferansın Semerkant'ta yapılmasının ayrıca önem taşıdığını söyledi.
Açık ve şeffaf kurallara dayanan uluslararası düzenin, insanların ve şirketlerin yatırımlarının güvenliğini ve özgürlüğünü sağlamaya izin verdiğini dile getiren Borrell, "Uluslararası hukukun üstünlüğünü kaybedersek elde ettiğimiz her şeyi istikrarsızlık nedeniyle kaybetme riski vardır." dedi.
Borrell, bugün dünyada Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasının doğurduğu enerji, gıda ve borç krizinden oluşan üçlü krizle başa çıkmaya çalışıldığının altını çizerek, bu sorun ve tehditlere sırtlarını dönemeyeceklerini, bunun yerine birlikte çalışarak işbirliğini daha da geliştirmeleri ve uluslararası hukukun üstünlüğünü korumaları gerektiğini vurguladı.
Orta Asya'daki ortakları gibi Avrupa'nın da kiminle işbirliği kurma konusunda seçme özgürlüğüne sahip bulunmak için stratejik özerkliğe doğru ilerlemek istediğini belirten Borrell, çok fazla seçenek eksikliğinin pahalıya mal olduğunu ve bu çerçevede Orta Asyalı ortaklarının stratejik özerklik arzusunun önem taşıdığını söyledi.
Borrell, "Orta Asyalı ortaklarımızın tarihi veya coğrafi önceliklere bakmaksızın herhangi bir uluslararası ortağa bağımlı olmama konusundaki doğal isteklerinin farkındayız. Orta Asya ülkelerinin ortak seçme hakkına ilişkin özgürlüklerini destekliyoruz." diye konuştu.
"AB, son 10 yılda Orta Asya'ya 105 milyar avrodan fazla yatırım yaptı"
Borrell, "Hiç şüphesiz Orta Asya'nın en büyük yatırımcısıyız. AB ülkeleri, son 10 yılda Orta Asya ülkelerine 105 milyar avrodan fazla yatırım yaptı ve bu miktar, bölgedeki toplam doğrudan yabancı yatırım miktarının yüzde 40'ını aşıyor. Bu, Rusya ve Çin'in yatırımından daha fazla ve biz daha fazlasını yapmaya hazırız." ifadelerini kullandı.
Avrupa'nın Orta Asya ülkelerine gerçek bir ortaklık teklif ettiğini anlatan Borrell, bu ortaklığın taraflar arasındaki dijital dönüşüm, yeşil kalkınma, ulaşım, yatırım ve diğer alanlardaki ilişkileri kapsadığını kaydetti.
Konferansın ardından "Semerkant Bildirisi" imzalandı.