Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile birlikte açıklama yaptı.Fidan, "Bölgesel huzur ve istikrara giden yol kapsamlı bir barış anlaşması imzalanmasından geçiyor.Bunun içinde Zengezur bağlantısının açılması büyük öneme sahip.
Bu tüm bölge ülkelerinin yararına bir gelişme olacaktır" dedi.Fidan, Kuran-ı Kerim'e yönelik yapılan saldırılar ile ilgili de "Hafta sonu Danimarka ve İsveç ile yaptığımız telefon görüşmeleri kendi açısından önemliydi.
Esas itibariyle bu sorunun ortaya çıkardığı potansiyel zararları ve tehditleri görmeye başladıklarını anlıyoruz" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı Fidan, şöyle konuştu:
"BÖLGESEL HUZUR VE İSTİKRARA GİDEN YOL KAPSAMLI BİR BARIŞ ANLAŞMASI İMZALANMASINDAN GEÇİYOR. BUNUN İÇİNDE ZENGEZUR BAĞLANTISININ AÇILMASI BÜYÜK ÖNEME SAHİP"
"Karşılıklı yatırımlarımız 30 milyar doların üzerinde.Enerji alanında iş birliğimizi ilerletirken ortak çıkarlar temelinde ve bütüncül bir stratejiyle çalışmaktayız.TANAP'ın kapasitesinin genişletilmesi ve Hazar'dan daha fazla doğal gazın Türkiye'ye ve Avrupa'ya aktarılması bu ortak stratejimizin unsurları.
Ceyhun kardeşimle bölgemizdeki bağlantısallık ve çok taraflı ulaştırma koridorlarının gelişmesi konularını da görüştük.Ukrayna savaşı bu yönde atılacak adımların önemini bir kez daha göstermiş durumda.Güçlü alt yapımızla orta koridorun önemli ve ayrılmaz bir parçasıyız.
Görüşmemizde Güney Kafkaya'daki gelişmeleri de ele alma imkanımız oldu. İşgalden kurtarılan Azerbaycan topraklarının yeniden imarına ve kalkınmasına desteğimiz devam edecek. Öte yandan normalleşme süreçleri bölgenin barış, istikrar ve refaha kavuşması için önemli.
Ermenistan ile normalleşme sürecini Azerbaycan ile yakın eşgüdüm içerisinde sürdürmekteyiz.Azerbaycan Ermenistan sürecindeki uluslararası çabaları da destekliyoruz. Öte yandan uluslararası topluma bir çağrıda bulunmaktayız; taraflar arasında ayrımcılık yapmayın, barışı destekleyin, destek yerine köstek olmayın.
Bölgesel huzur ve istikrara giden yol kapsamlı bir barış anlaşması imzalanmasından geçiyor.Bunun içinde Zengezur bağlantısının açılması büyük öneme sahip.Bu tüm bölge ülkelerinin yararına bir gelişme olacaktır.
Bugün aile meclisimiz olan Türk devletleri teşkilatı ile ilgili konuları da ele alma imkanımız oldu.Sayın Cumhurbaşkanlarımızın talimatlarıyla teşkilatın güçlendirilmesi için değerli kardeşimle birlikte çalışıyoruz.
Biliyorsunuz cuma günü Bupeşte'deydim. Macaristan Türk devletleri teşkilatının gözlemci üyesi. Budapeşte'deki Türk devletleri teşkilatı temsilciliği binasında genç Macar diplomatlara seslendik. Gerçekten de yeni jeopolitik denklemde Orta Asya'ya ve teşkilatımıza yönelik çok büyük bir ilgi var. Azerbaycan ile Türk dünyasının ve Türk devletleri teşkilatının parlak geleceği için yapacak çok işimiz var. Rabbim milletimize, devletimize, birliğimize ve beraberliğimize zeval vermesin."
"LAÇİN YOLU AZERBAYCAN TOPRAĞIDIR"
Fidan, "Azerbaycan'ın Laçin yolu üzerinde sınır geçiş noktası kurmasıyla alakalı olarak Ermeni tarafının ve bazı dış güçlerin insani kriz şeklindeki iddiaları oldu, bu konudaki değerlendirmeleriniz nelerdir?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Laçin yolu biliyorsunuz Azerbaycan toprağıdır. Dolayısıyla Azerbaycan hangi tedbiri gerekli görüyorsa onu alır, almakta en büyük egemenlik haklarından biridir. Yine aynı şekilde insani mülahazalarla orada her türlü çabayı da Azerbaycan'ın gösterdiğini görmekteyiz. Zaten tıbbi geçişlerde mümkün. Kapsamlı malzeme nakline uygun diğer güzergahlarda tahsis edilmiş durumda. Bütün bu değerlendirmelere baktığımızda Azerbaycan'ın bu konuda eleştirilmesinin haklı bir zemini olmadığını düşünüyoruz."
"TÜRKİYE ERMENİSTAN İLİŞKİLERİNİN DONDURULMASININ SEBEBİ ERMENİSTAN'IN AZERBAYCAN TOPRAKLARINI İŞGAL ETMESİYDİ. ÇOK ŞÜKÜR İŞGAL SONA ERDİ"
Fidan, Türkiye-Ermenistan normalleşme süreciyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:
"Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin dondurulmasının sebebi Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesiydi. Çok şükür işgal sona erdi.Artık bölgede özellikle Türkiye-Ermenistan Azerbaycan normalleşmesi ile çok büyük bir siyasi istikrar ve ekonomik kalkınma potansiyeli bulunmakta.
Ancak işgal fiilen sona ermiş olmakla beraber esas itibariyle sonlandırılması gereken bazı konular var.Bunların başında Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ateşkes ve sınır anlaşmaları.Bunlarla ilgili çalışmalar yoğun şekilde sürmekte."
"BU SORUNUN ORTAYA ÇIKARDIĞI POTANSİYEL ZARARLARI VE TEHDİTLERİ GÖRMEYE BAŞLADIKLARINI ANLIYORUZ"
Kuran-ı Kerime yönelik yapılan saldırılar ile ilgili soruyu da yanıtlayan Fidan, şunları söyledi:
Biliyorsunuz İslam ülkeleriyle bu konudaki koordinasyonumuz, telefon ve yüz yüze görüşmelerimiz devam etmekte.Geçtiğimiz haftalarda bu konuyla ilgili ortaklaşa ne yapılabilir sorusunu merkeze alan bir dizi diplomasi trafiği gerçekleştirildi.
Bu konudaki farkındalığın hem birleşmiş milletlerin organlarında hem İslam işbirliği teşkilatı platformunda ciddi bir farkındalık oluşturduğunu görmekten memnuniyet duymaktayız.Esas itibariyle Türkiye'nin yürüttüğü diplomasinin bu türden bir insanlık sorununun ciddi bir farkındalık oluşturularak hem küresel düzeyde hem bizim kendi medeniyet dünyamız içerisinde nasıl bir çözüme kavuşturulur arayışına iyi bir örnek teşkil ettiğini düşünüyoruz.
Geldiğimiz noktada İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin dışişleri bakanları bir çevirim içi toplantısı yapacak.Ben de öğleden sonra o toplantıya katılacağım.
Önemli olan İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin bu konudaki ortak çalışmalarını devam ettirmesi ve ortak tavırlarını sistemik bir şekilde ortaya koyması.
Hafta sonu Danimarka ve İsveç ile yaptığımız telefon görüşmeleri kendi açısından önemliydi.Talep her iki ülkeden geldi. Çünkü İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin sırf bu konu merkezli toplanıyor olması esas itibariyle büyük bir diplomatik mesajdı.
Burada şunu görüyoruz bu telefon görüşmelerinin arkasından her iki ülkede bakanlık düzeyinde değil hükümet düzeyinde açıklama yaptılar yazılı olarak.Onlara baktığımız zaman farklı açıklamalar ama ortak noktaları da var.
Esas itibariyle bu sorunun ortaya çıkardığı potansiyel zararları ve tehditleri görmeye başladıklarını anlıyoruz."
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ise "Azerbaycan ve Türkiye, hem ticaret hacmi hem de karşılıklı yatırımlar açısından başlıca ortaklardır. 2022'deki ticaret hacmimiz 2021'e göre yüzde 25 arttı. 2022'de ticaret hacmimiz yaklaşık 6 milyar dolar oldu. 2023'ün ilk ayının verilerine göre, geçen yıla nazaran yüzde 34 artış yaşandı ve 3,9 milyar doları geçti… Güney Gaz Koridoru, Avrasya'nın enerji haritasını değiştiren bir proje oldu.
Bu projenin genişletilmesi, Türkiye ve Avrupa'ya ilave doğal gaz sevki için somut projeler hayata geçiriliyor… Gürcistan, İran, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan'la başarılı üçlü ve dörtlü işbirlikleri yürütüyoruz.Azerbaycan, Türkiye, İsrail platformu da ilişkilerimizin daha geniş coğrafyada gelişimi açısından faydalı olabilir" dedi.
Bayramov, Danimarka ve İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırılara ilişkin şunları söyledi:
"Kuran-ı Kerim'e yönelik saldırılar kabul edilemez ve bunu kınıyoruz.Bunu insan hakları ve ifade özgürlüğü ile açıklamak doğru değildir.Yaklaşık 2 milyar insanın duygularıyla oynamak, hiç kimseye bunu ifade özgürlüğü şemsiyesi altında açıklamaya esas veremez.
Bu ülkelerin hükümetleri çok ciddi ve etkin adımlar atmalıdır.Biz bu yapılanları daha geniş manzaranın parçası olarak ele almalıyız.Maalesef bazı ülkelerde İslam karşıtlığı artmaktadır.Kutsal kitaplara saldırılar, İslam karşıtlığının tezahürlerinden sadece bazılarıdır."