ANKARA'da 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan 21 yıl hapis cezasına çarptırılan FETÖ'nün sözde Orta Asya sorumlusu Orhan İnandı hakkındaki hükmün gerekçeli kararında; sanığın darbe girişiminden sonra Kırgızistan'da topladığı paralarla örgütün üst düzey yöneticilerine maddi yardım yaptığı belirtildi.
Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından Kırgızistan'da yakalanıp, Türkiye'ye getirilen ve 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan 21 yıl hapis cezasına çarptırılan FETÖ/PDY'nin sözde Orta Asya sorumlusu Orhan İnandı hakkındaki hükmün gerekçeli kararı, Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce açıklandı. Karara göre; İnandı'nın FETÖ hiyerarşisinde çeşitli görevler aldığı, bağlılığını sürdürerek Türkiye'de 1993-1995 yılları arasında örgüte bağlı eğitim kurumlarında yöneticilik yaptığı belirtildi.
BYLOCK'A 2 BİN 158 KEZ GİRİŞ YAPMIŞ
Söz konusu gerekçeli kararda; sanığın, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'a 2 bin 158 kez giriş yaptığı, 1206 mail gönderdiği ve aldığı, 17 arkadaş eklediği aktarıldı.Darbe girişiminin ardından İnandı'nın Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan ülkelerinden sorumlu olarak 'Orta Asya imamlığı' görevini üstlendiği ayrıca İnandı'nın darbe girişimi sonrasında Kırgızistan'da topladığı paralarla örgütün üst düzey yöneticilerine maddi yardım yaptığı, kalacak yer ayarladığı, ülkeye girmede ve ayrılmada yardımcı olduğu, vatandaşlık ve pasaport alınmasında etkin rol oynadığı belirtildi.
'YENİDEN YAPILANMADA ROL ALDI' VURGUSU
Darbe girişiminin ardından FETÖ'nün yeniden yapılandırılmasında İnandı'nın önemli bir rol üstlendiği belirtilen gerekçeli kararda; İnandı'nın Kırgızistan'da siyasi olarak bağlantılar kurduğu ve örgütün Türkiye yapılanmasında olduğu gibi Kırgızistan yapılanmasında da devlet kademelerine yerleşmesinde rol oynadığı aktarıldı.
'SUÇUN BOYUTU ÖRGÜT ÜYELİĞİNİ AŞIYOR'
Ayrıca FETÖ'ye üyeler kazandırmak amacıyla örgüte ait eğitim kurumu olan Sebat Eğitim Kurumları'na bağlı olan birçok okulun açılışında da görev aldığının tespit edildiği belirtilen gerekçeli kararda, "Sanığın örgütsel faaliyetleri denetleyebildiği, emir ve direktif verebildiği, sanığın bu eylemlerinin örgüt üyeliği suçu boyutunu aştığı ve örgüt yöneticiliği suçunun sübutuna delil niteliğindeki örgütsel eylemlerde bulunduğu, anlaşıldığından 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir" denildi.