Erdoğan: Kiminle, Ne Zaman, Nasıl Görüşeceğimi İzin Alarak Yapmam. Mısır Cumhurbaşkanı'yla Katar'da Görüştüm. Kimseden İzin Almadım

Erdoğan: Kiminle, Ne Zaman, Nasıl Görüşeceğimi İzin Alarak Yapmam. Mısır Cumhurbaşkanı'yla Katar'da Görüştüm. Kimseden İzin Almadım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ben, kiminle, ne zaman, nasıl görüşeceğimi birilerinden izin alarak yapmam. Ben, Mısır Cumhurbaşkanı'yla Katar'da bir görüşme yaptım. Kimseden izin almadım. Suriye konusunda atacağımız adımlarda belirleyici husus da ulusal çıkarlarımız olacaktır. Suriye'de güvenli bölgeden tutun, terör örgütüne karşı alacağımız tedbirler içerisinde bu da bizim atacağımız adımlardan bir tanesidir" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan- Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Türkmenistan'dan dönerken uçakta basın mensuplarına açıklama yaptı.

İletişim Başkanlığı'ndan bugün yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkmenistan doğal gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu konudaki daveti ile ilgili Erdoğan, "Sayın Putin'in özellikle Türkmenistan'la olan münasebetleri gayet ileri bir konumdaydı.

Türkmenistan gazından o da istifade ediyordu.Tabii şu anda yeni bir süreç başladı.Bu yeni süreçte Rusya gazını Avrupa'ya satma konusunda Putin'in eski rahatlığı yok.Böyle bir durum şu anda söz konusu değil. Şu anda Türkmenistan'ın böyle bir imkanı var.

Türkmenistan'ın da doğal gazını Avrupa'ya acaba direkt kendisinin satma şansı var mı, yok mu diye baktığımız zaman, bu konuda Türkiye'nin, Türkmen gazının Avrupa'ya satılabilmesi noktasında önemli bir hub olduğunu görüyoruz.

Gerek Rus doğal gazının bizim üzerimizden Avrupa'ya satılması noktasındaki son gelişmeler, gerekse şu anda Türkmen gazının yine bizim üzerimizden satılabilmesi olayı da tabii önemli bir adım olacak" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, bu konuda atılması gereken adımlar olduğunu ve görüşmelerin devam ettiğini de belirtti. Erdoğan devamında şunları kaydetti:

"Bir, Azerbaycan ve Türkmenistan bu adımı atarken bu işin mali boyutunu kim, ne kadar üstlenecek?Azerbaycan ve Türkmenistan'ın bu konuda bu işi paylaşmaları gerekiyor.Hatta bu konunun içinde Türkiye olarak biz de eğer yer alacaksak, bizim de bu konuda bir mali külfeti üstlenmemiz lazım.

Yok, Avrupa Birliği de bu işin içinde yer alacaksa, Avrupa Birliği de ne kadarını üstlenecek? Şimdi bugün biz bir karara vardık.Bu kararda da üç ülke, Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan enerji bakanları süratle bir araya gelmek suretiyle, bu konunun detaylarını etraflıca konuşacaklar.

Enerji Bakanı'mıza 'Gerek Azerbaycan'daki muhatabınla gerek Türkmenistan'daki muhatabınla görüşmek suretiyle hiç gecikmeden, bir ay içerisinde bu işi bir neticeye bağlayacaksınız' diye talimat verdim.Onlar neticeye bağladıktan sonra da biz görüşmelerimizi yapacağız. 2023'ün başında da Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Bey resmi ziyaretini bize yapacak.

Orada da bu işin noktasını koyacağız.Aynı zamanda İlham Bey'le de bunları görüşeceğiz.Süratle bu adımı atıp bu süreci kolaylaştıracağız.Avrupa Birliği noktasındaki konuları ondan sonra görüşeceğiz."

"SURİYE-TÜRKİYE-RUSYA ÜÇLÜ OLARAK BİR ADIM ATALIM İSTİYORUZ"

Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmeye ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Burada, her ikisinde de şu anda belki gündemde olmayan ama daha sonra gelişmelerle gündeme gelebilecek birçok başlık söz konusu.Ama dikkat ederseniz bir şeyi daha açıkladım.O da şu, biz, şu an itibarıyla Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz.

Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin.Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim.

Bunu da Sayın Putin'e teklif ettim.O da buna olumlu baktı.Böylece bir görüşmeler zinciri başlatmış olacağız.Süratle adım atılması gereken bir diğer konu daha var.

O da nedir?Terör örgütleri Suriye'de, özellikle Suriye'nin kuzeyinde rahat durmuyorlar.Zaman zaman ülkemizi oradan tehdit, tahrik ediyorlar, her şeyi yapıyorlar.Bizim de Soçi Mutabakatı olsun, Astana olsun buralarda verilmiş kararımız var.

Nedir bu karar?Sınırımızın 30 kilometre güneyi, biz rahatsız edildiğimiz zaman, bizim güvenlik koridorumuzdur.Bu güvenlik koridorunda biz her türlü adımı atarız."

Bu konunun Astana'da da gündemde olduğuna değinen Erdoğan ayrıca, "Daha sonra Soçi'de de görüştük, konuştuk.Yapılan iş bu.Kaldı ki bizim Suriye'de Rusya'yla olan koordinasyonumuz da yeni değil.

Suriye'de bir de koalisyon güçleri olayı var.Bu koalisyon güçlerinin içinde kim var?Başta Amerika var.Yanında Fransa'sı, Almanya'sı, İngiltere'si var.Bütün bunların olduğu bir coğrafyada biz, ülkemizin güvenliği için tedbirlerimizi alıyoruz" dedi.

Suriye'deki terör örgütlerinin varlığı konusunda ise şunları kaydetti:

"Şimdi bu terör örgütü en büyük destekleri nereden alıyor?Koalisyon güçlerinden alıyor.Nereden alıyor?Petrol kuyularından alıyor.Bu petrol kuyuları şu anda koalisyon güçlerinin de aynı zamanda güvencesinde.

Nereye satıyorlar?Rejime satıyorlar.Kim satıyor?Terör örgütü satıyor.Biz tabii bugüne kadar hep sabrettik.Ama artık sabır bitti. Şimdi onların, o rafinerileri, petrol kuyuları vesaire, bunlara yönelik de her türlü adımı attık, atıyoruz.

Bu da tabii terör örgütlerinin çok büyük bir şaşkınlığın içerisine girmesine neden oldu.Bundan sonraki süreçte de olacak.Ama özellikle başta Amerika olmak üzere diyoruz ki, eğer sizler hala binlerce tır silah, mühimmat, araç, gereç bunları bu terör örgütlerine vermeye devam edecek olursanız, biz de her zaman söylediğimiz gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz."

"MISIR CUMHURBAŞKANI'YLA KATAR'DA GÖRÜŞTÜM. KİMSEDEN İZİN ALMADIM"

ABD eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in açıklamaları sorulan Erdoğan, "Siz demek ki hala Cumhurbaşkanı'nızı tanıyamadınız.Ben, kiminle, ne zaman, nasıl görüşeceğimi birilerinden izin alarak yapmam.Ben, Mısır Cumhurbaşkanı'yla Katar'da bir görüşme yaptım.

Kimseden izin almadım.Suriye konusunda atacağımız adımlarda belirleyici husus da ulusal çıkarlarımız olacaktır.Suriye'de güvenli bölgeden tutun, terör örgütüne karşı alacağımız tedbirler içerisinde bu da bizim atacağımız adımlardan bir tanesidir" ifadelerini kullandı.

"BORRELL'I MUHATAP OLARAK ALMIYORUM"

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Türkiye'nin AB üyesi ülkeler gibi Rusya'ya karşı yaptırımlara uyma konusundaki açıklaması hatırlatılan Erdoğan, bunu, "Borrell'i muhatap olarak almıyorum.O, olsa olsa Mevlüt Bey'in muhatabı olabilir.

Yaptığı açıklama hiç şık değil.Yani bir defa bizim Rusya'yla ilişkilerimizi Borrell tayin, tanzim edemez.O, bu konularda böyle bir karar verecek ne kalitededir ne kapasitededir. Çok çirkin bir açıklama" değerlendirmesinde bulundu.

Devamında ise şunları belirtti:

"Sen nasıl olur da kalkarsın bizim Rusya'yla ilişkilerimizi yaptırımlar içerisinde değerlendirirsin? Yani Avrupa'nın şu anda çektiği tahılın yüzde 44'ü nereden geliyor?

Karadeniz'den geliyor.Bunun aracısı kim?Türkiye.Bunun için bir teşekkür etti mi?Yok.Bütün Avrupa liderleri teşekkür ediyor, sen kalkıp böyle bir açıklamayı yapıyorsun.

Kaldı ki şimdi Rusya'yla ilgili de aynı zamanda gübre konusu, amonyak konusu gündeme gelecek.Bir de Sayın Putin'in çok ilginç bir jesti var.O da nedir? 'Ben, göndereceğim tahılı bilabedel göndereceğim' diyor. 'Biz de bunu sizden aldıktan sonra bilabedel değirmenlerimizde öğütüp ondan sonra az gelişmiş ülkelere gönderelim.' dedik.

Tabii Sayın Putin'e bizim verdiğimiz bu cevap da onu çok mutlu etti. Çünkü yüzde 44-46 Avrupa, yüzde 14 Afrika'ya gidiyor.Biz bu teklifle beraber çıkınca demek ki herhalde Borrell'in burada oyunu, planı bozuldu.

O da böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldı."

Darbe girişimi şüphesiyle tutuklamaların olduğu Almanya'nın Türkiye ile empati yapıp yapmadığı konusundaki düşünceleri sorulan Erdoğan şu açıklamayı yaptı:

"MERKEL'LE KAÇ KERE KONUŞMUŞUZDUR. 'YAPTIK YAPIYORUZ, ÇÖZDÜK ÇÖZÜYORUZ' DEDİ"

"Darbe planlarına karşı Almanya'da oluşan hissiyatı en iyi anlayacak olan benim halkım, benim ülkemdir. Ancak maalesef, dostumuz ve müttefikimiz Almanya'dan aynı duygudaşlığı ve anlayışı gördüğümüzü söylemem mümkün değildi.

Ama son dönemlerde nedense gariplikler olmaya başladı. Şu anda terör örgütünün Avrupa'daki en önemli sığınak yeri Almanya'dır. Şu anda PKK/YPG/PYD bunlar nerede?Orada.FETÖ nerede?

Orada.Bunları istiyoruz, bunları vermek gibi bir dertleri de yok. Şimdi tabii geldi, terör bunların da kapısını çaldı.Yani biz bir Solingen faciasını unutamayız.Bir de o malum NSU cinayetini unutamayız.

Biz, Merkel'le kaç kere konuşmuşuzdur. 'Yaptık yapıyoruz, çözdük çözüyoruz' dedi.Bu hala devam edip gidiyor.Bir de tabii özellikle oradaki vatandaşlarımız ne eğitimde ne öğretimde maalesef beklenen hak ve özgürlükler noktasında olmadığı gibi, bizim oradaki sivil toplum kuruluşlarına da çok ciddi cezalar yağdırıyorlar.

Bunları da hep söyledik kendilerine.Dediler ki 'Endişe etmeyin çözeceğiz, merak etmeyin.' Ama hiçbir şeyin çözüldüğü filan yok."

Almanya'daki Türk nüfus bağlamında üçüncü kuşağın yer yurt sahibi olduğunu, iş sahibi olduğunu belirten Erdoğan, "Bütün bunlar ortadayken, biz Almanya'yla çok daha güzel günleri hazırlayalım derken, maalesef bunu başaramadılar. Şu anda Sayın Scholz'la da bunları hep görüştük, görüşüyoruz.

Tabii ikili görüşmelerimizde Scholz'dan ben doğrusu memnunum.Yani anlaşılmayacak bir insan değil.Bu konuda da münasebetlerimiz gayet iyi.Fakat daha kararlı bir çıkış ve kararlı adımlar bekliyoruz ki Türkiye'nin Almanya'ya, Almanya'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğuna inanıyorum.

Hele hele savunma sanayisinde bizim Almanya'yla attığımız ve atacağımız birçok adım var.Ama bu adımlarda maalesef ön kesenler var.Bu ön kesme noktasında bu işin önü maalesef açılmıyor.

Eğer bunlar açılsa Türkiye-Almanya arasındaki ticaret hacmi inanıyorum ki şu andaki rakamın çok çok fevkinde olacaktır" dedi.

İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'yi 6 yaşında, imam nikahı ile Kadir İstekli ile evlendirmesi konusunda, CHP'nin tutumu sorulan Erdoğan şunları kaydetti:

"Her şeyden önce bir yavrumuzun 6 yaşındayken yaşadığı iddia edilen olayda bu yavruyu korumak veya bu yavrunun hukukunu savunmak anlamında CHP'nin ciddi manada bir adım attığını mı düşünüyorsunuz?

Bu CHP'ye şunu söylemek lazım; sen 10, 11, 12, 13, 14 yaşında kızları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerini bugüne kadar hiç savundun mu?O gözü yaşlı anneleri bugüne kadar hiç gidip ziyaret ettin mi?

Bu dağdaki, bu Kandil'deki teröristlerin, bu yavruları silahlandırdığını, onları taciz, onlara tecavüz ettiklerini bildiğin halde, bu yönde attığın bir adım var mı? Şu anda onların arkasında olan, onlarla beraber olan PKK'nın parlamentodaki uzantılarıyla sen şu anda seçim hazırlığı yapıyorsun.

Onlar altılı masada değil ama altılı masanın dışından sana zaten şu anda yön veriyorlar.Sen de onlarla beraber dirsek teması içerisindesin, zihinsel temas içerisindesin ve seçime de onlarla beraber hazırlanıyorsun.

Onun bir defa bu şekil bir sabiyi savunma noktasındaki olayı istismardan başka bir şey değildir.Bu konuda samimi değildir, bu konuda dürüst değildir.Bunun Adalet Bakanlığının kapısına giderek yaptığı tamamen şovdur.

Hayatı şov. Önce sen şu dağa kaçırılmış yüzlerce kızın hesabını ver.Onların arkasında duranlarla beraber dirsek temasında olma, zihinsel temasta olma. Önce bunu çöz, bunu hallet.Onun için CHP'nin bu noktada herhangi bir samimiyeti yoktur.

Altılı masada bu gördüğünüz kişilerin de maalesef ondan farkı yoktur."

Çocuk istismarına yönelik önlemler konusunda iktidara geldikleri günden bu yana kararlılıklarını sürdürdüklerini ve "Bizden önce bazı müeyyideler konmuş, şu anda biz ne yapıyoruz?" demediklerini belirten Erdoğan sözlerini, "Tam aksine, bu cezaların daha da artırılması gerekiyorsa çekinmeden artırdık ve üzerine üzerine gittik.

Bu konuda sığınma evlerine varıncaya kadar, bütün bunların hepsi bizle başladı ve bunları çok daha geliştirmek suretiyle adımlar attık.Sadece devlete değil, aynı zamanda yerel yönetimlerde de bu tür adımların atılması kararlarını, yasal düzenlemelerini getirdik.

Aldığımız çok ciddi tedbirler var.Yeni yasal düzenlemelerle getirdiğimiz cezai müeyyideler var" diye sürdürdü.

"BELEDİYE BAŞKANI, BU VAKFIN UZANTISI DİYEREK, VAKFIN KAPATILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEYEREK ŞOV YAPIYOR"

Konuyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına ilişkin Erdoğan, "İnanın bilmiyor.Adalet ile Aile ve Sosyal Hizmetler bakanlarım konuyla ilgili açıklamalarını yaptı. İçişleri Bakanım aynı şekilde birçok açıklamalar yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun bu konularda biraz insafı olsa önce kendi partisinin içerisindeki tacizlere, tecavüzlere, yolsuzluklara bir bakmasında fayda var. Şu anda kendi partisi kaynıyor, tacizlerle kaynıyor.Yani neredeyse Türkiye'de hiçbir il yok ki oradaki teşkilatında bu tür taciz, tecavüz olmasın.

Ama bakıyorsun bazıları şov yapıyorlar.Hatta kalkıyor belediye başkanı, işte bu vakfın uzantısı diyerek, vakfa giderek, o vakfın kapatılması gerektiğini söyleyerek şov yapıyor. Öncelikle bir defa sen kendin ne yaptığının farkında mısın?

Buna bir bak.Mesela farklı bir konu ama Beşiktaş Belediyesi'nde şu andaki tutuklama veya gözaltına alma sebepleri çok çok berbat.Yine yolsuzluk, yine bu tür sıkıntılar.Ama diğer tarafta taciz, tecavüz her şey de CHP'de var, HDP'de var.

Bundan kaçmaları mümkün değil. Çünkü yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve artık bu mızrak çuvala sığmıyor" açıklamasını yaptı.

Kız çocuklarının okullaşma oranları, kadınların eğitime erişimleri, kamuda istihdam ve başörtü yasağının kaldırılması hatırlatılan Erdoğan, "Biz geldiğimizde, kız öğrencilerimizin durumu neydi, şu anda ne? Üstelik kreş, anaokulu buralardan alarak, ortaöğretim ve üniversiteye kadar kız öğrenciler nereden nereye geldi.

Buna baktığımız zaman, zaten bizim dönemimiz tamamıyla bir sıçrama dönemidir.Bu adımları attık, atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz.Sadece o değil, mesela akademisyenlere bakalım.Akademisyenlerin içerisinde bayanların sayısının ne noktaya geldiğini görüyoruz.

Ciddi manada burada da sıçrama var ve ağırlıklı birçok bölgede bayan akademisyenlerin önde olduğunu görüyoruz.Tıpta da bayanlar lehine ciddi manada gelişmeler, sıçramalar var.Bundan sonraki süreçte de biz bunu aynı şekilde devam ettireceğiz.

Bunlardan taviz asla vermemiz mümkün değil" ifadelerini kullandı.

"HDP'DEN DESTEK GELİRSE ŞAŞMAYIN. ORADAN DA YEŞİL IŞIK YANIYOR"

Erdoğan, partisinin TBMM'ye sunduğu başörtü meselesiyle ilgili anayasa değişikliği teklifine yönelik siyasi partilerin tavırlarının hatırlatılması üzerine, "Doğrusu olumlu gelişmeler bekliyorum.Yani olay 336 imzayla gitti ama Meclis'te başta İYİ Parti olmak üzere buraya destekler gelecek diye düşünüyorum.

Eğer HDP'den destek gelirse buna da şaşmayın.Oradan da yeşil ışıklar yanıyor.Dolayısıyla CHP'den de gelecektir.Kaldı ki bu anayasa değişikliğinde sadece başörtüsü olayı yok.Aile olayı var.

Aile olayı parlamentodaki bütün siyasi partileri ciddi manada ilgilendiriyor. Çünkü bizim için aile kutsalımızdır.Doğrusu ben parlamentoda, kutsalımız olan aileyi dışlayacak bir parti göremiyorum. Şu ana kadar arkadaşlarımızın yaptıkları görüşmelerde de olumlu istikamette beyanlar var.

Temennim odur ki Meclis'te bu iş görüşme safhasına geldiğinde yanılmayız ve buradan olumlu neticeyi de alırız" dedi.

10 Aralık'ta Samsun Cumhuriyet Meydanı'ndaki "Samsun'da 2023'te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz" ifadelerinin sorulması üzerine Erdoğan şunları kaydetti:

"AK PARTİ'NİN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE İŞİN İÇİNDEN ÇEKİLMESİ ANLAMINA GELMEZ"

"Şu anda cumhurbaşkanı adayı olarak iki kez seçime girme, aday olma şansınız var. Üçüncü kez böyle bir şans yok.Dolayısıyla tabii AK Parti'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık işin içinden çekilmesi anlamına gelmez ve Tayyip Erdoğan'ın da siyasetten çekilmesi anlamına gelmez. Öncelikle biz bu seçimde Cumhur İttifakı olarak adayız, şu anda çalışıyoruz.

Milletimizin teveccühünün olması halinde cumhurbaşkanı olarak görevimize devam edeceğiz.Parlamentoda da ciddi bir desteği milletimizden almamız halinde parlamentoda da güçlü bir görüntüyle bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz.

Gerek altyapı gerek üstyapıda bugüne kadar 20 yılda ne gibi başarılar ortaya koyduysak, bundan sonra da aynı başarıları devam ettireceğiz."

Erdoğan, siyaseti bırakmazsa ne yapacağı sorusunu, "AK Partiliyim. Ben bu partimden ayrılır mıyım? Ben kurmuşum bu partiyi. Bu arkadaşlarımı yalnız bırakmam mümkün mü? Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey AK Parti'yi söylüyor" diye yanıtladı.

"HEDEFİMİZ, YIL SONUNA KADAR EYT OLAYINI ÇÖZMEK"

EYT ve asgari ücret konularında ise Erdoğan'ın açıklaması şöyle:

"Hedefimiz, arkadaşlarımızla da yaptığımız görüşmelerde, bu yıl sonuna kadar emeklilikte yaşa takılanlar olayını çözmek. Asgari ücret meselesiyle ilgili çalışmalar da aynı şekilde zaten yoğun bir şekilde devam ediyor. 2023'e bu iki önemli konuyu masamızın üzerinden kaldırarak girelim diyoruz. Çalışma bu istikamette devam ediyor. İnşallah güzel bir neticeye varır ve böylece de adımı atarız."

Son olarak açıklamada, Erdoğan'ın sosyal medya platformu Twitter'ın yönetimindeki değişiklik ve Erdoğan'ı destekleyen etiketlerin engellenmesi hususunda Elon Musk ile konuşabileceklerini dile getirdiği belirtildi. Erdoğan devamında şu ifadeleri kullandı:

"Ben zaten sosyal medyaya pek olumlu bakmadığımı daha önce de ifade etmiştim. Biz siyasetteki ya da diplomasideki başarılarımızı sosyal medya sayesinde elde etmedik. Siyasetin er meydanı sosyal medya değildir. Siyaset doğrudan milletle, millet için yapılır. Milletinizle hasbi bir gönül bağınız varsa sizi ne Twitter ne başka bir güç engelleyebilir."

İlgili diğer haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'e yaptığı teklifi ilk kez açıkladı: Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak adım atmak istediğimizi söyledim o da olumlu baktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz"
Haftanın tarihine bakış
Haftanın tarihine bakış
"Hedefimiz belli, herhangi bir yaptırım konusunda endişemiz yok"
Haftanın tarihine bakış