Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Birbirimizle yaptığımız ticaretin oranı henüz yüzde 8 civarında.Zenginleşmek istiyorsak, önce bu tabloyu değiştirmeliyiz." dedi.Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret ve Sanayi Odası (EİT TSO) 26.
Yürütme Kurulu ve 17.Genel Kurul toplantıları TOBB İstanbul Hizmet Binası'nda gerçekleştirilen açılış oturumuyla başladı.Açılışta konuşan Hisarcıklıoğlu, toplantılarla aralarındaki ticareti ve yatırımları artırmayı amaçladıklarını söyledi.Hisarcıklıoğlu, ülkelerde ve coğrafyada, huzur ve zenginlik isteniyorsa, bunun yolunun, daha fazla ticaretten geçtiğini aktararak, "Zira ticaret yapan, kavgayla uğraşmaz, birbirine kötü bakmaz. İşte Avrupa'yı görüyorsunuz.
Bin küsur sene savaşıp durdular, 2 büyük dünya savaşı çıkardılar.Sonra baktılar, bu işin sonu gelmeyecek, birlik kurdular.Aralarındaki ticareti artırdılar." diye konuştu.Şu an geldikleri noktada, AB ülkelerinin, toplam dış ticaretlerinin yüzde 70'ini birbiriyle yaptığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonuçta tarihte ilk defa, Batı Avrupa, 70 senedir savaş görmedi.
Aynı başarıyı biz de yakalayabiliriz.Birbirimizle yaptığımız ticaretin oranı henüz yüzde 8 civarında.Zenginleşmek istiyorsak, önce bu tabloyu değiştirmeliyiz.Ben yıllardır hep şunu dile getiriyorum; en çok önem verdiğimiz konu ECOTA anlaşması.
Ama bir türlü hayata geçiremedik.Tüm üyelerin ECOTA'ya taraf olmasını bile sağlayamıyoruz.Yıllardır hepimiz bu anlaşmaların önemini anlatıyoruz.Ama bir türlü yol alamıyoruz.Belli ki bu konuda bilgi veya irade eksikliğimiz var. Şunu unutmayalım, korumacı politikalar zenginliği arttırmaz, tam tersine azaltır.
Bizim gibi gelişen ülkeler için zenginliğe giden yol, ticareti artırmaktır.Buna en güzel örnek Türkiye.""Ziyaret olursa ticaret de ortaklıklar da yatırımlar da artar"TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de petrol, doğalgaz veya önemli bir maden bulunmadığını dile getirerek, kullanılan elektriğin de yarısından fazlasının ithal girdiye dayalı olduğunu anlattı.1980'lere kadar Türkiye'de, yüksek gümrük duvarlarının bulunduğunu anımsatan Hisarcıklıoğlu, "Bunun getirdiği rahatlıkla, hem kalitesiz hem pahalı üretirdik. 2-3 milyar dolar ihracat yapardık, yüzde 90'ı tarım ürünüydü.
Neticede, hem hayat kalitemiz düşük kaldı hem de şirketlerimiz büyüyemedi.Sonra, rahmetli Özal sayesinde dışa açılmayı ve rekabeti öğrendik.Düşük teknolojili üretimden, orta ve yüksek teknolojiye geçtik. 20 yıl içinde ihracatımızın yüzde 90'ı, sanayi ürününe dönüştü.
Bu malları da, kaliteye en fazla önem veren Avrupa ülkelerine ve ABD'ye gönderiyoruz." bilgisini verdi.Hisarcıklıoğlu, tekstilde, hazır giyimde, beyaz eşyada, otomotivde, Avrupa'nın en önemli tedarikçi ülkesi haline geldiklerini dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Tüm bunları, ticaretle, girişimcilikle sağladık.
Zira doğal kaynaklar, halkaları zengin etmez.Sadece devletleri zengin eder.Refahı topluma yaymanın ve kalıcı hale getirmenin yolu, ticareti ve girişimciliği teşvik edip, artırmaktır. İkinci önemli konu vizeler.
Ticaret için ziyaret lazım.Ziyaret olursa; ticaret de, ortaklıklar da, yatırımlar da artar."İnsanların girip çıkarken zorlandıkları ülkelerle değil, en rahat ulaşabildikleri ülkelerle ticaret yaptığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, şu bilgileri verdi: "Ama biz daha en başından vize koyarak ziyareti zorlaştırıyoruz.
Ziyareti zorlaştırınca da ticareti ve yatırımları zorlaştırmış oluyoruz. Üstelik biz kardeşiz diyoruz.Bizim kültürümüzde kardeşler, birbirinin evine vize alıp değil, selam verip girer.Ama biz vizelerle birbirimize engel koymaya devam ediyoruz.
Bu yanlışa artık son vermek durumundayız.Bu konuyu, hepimiz ülkelerimizde, hükümetlerimiz nezdinde gündeme getirmemiz gerekir.""Bizi birbirimize yakınlaştıracak işler yapmaya devam edeceğiz"Diğer bir önemli konunun ticaret yollarının, güvenli ve hızlı hale getirilmesi olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Böylece hem kendi aramızdaki ticaret artar hem de Asya-Avrupa arasındaki ticaretin merkezi haline geliriz. Şu an dünya mal ticaretinin yarısı Doğu Asya ile Avrupa arasında yapılıyor.
Bu malların daha hızlı taşınması için yollar aranıyor.Tam ortada biz varız. Önümüzde müthiş fırsatlar var.Eğer biz bu fırsatı kullanamazsak, bu ticaret yine yapılır.Ama başka yollar bulurlar, kaybeden biz oluruz." yorumunu yaptı.Hisarcıklıoğlu, ticaret yollarının güvenli ve hızlı hale getirildiğinde, Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin merkezi haline gelineceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Ülkelerimizdeki gümrük geçişlerinin hızlı, şeffaf ve standart olması, bu noktada çok önemli.
TOBB olarak Türkiye'nin tüm önemli kara gümrük kapılarını yeniden inşa ettik.Bu sayede bekleme süreleri yarıya düştü, geçiş hacmi 4 katına çıktı.Birleşmiş Milletler tarafından en iyi uygulama seçildik ve dünyaya örnek gösterildik.
Tüm bu konularda edindiğimiz bilgi tecrübemizi paylaşmaya hazırız.EİT TSO Genel Sekreterliğini bu vizyona dayalı olarak üstlendik.Karşılaştığımız en büyük sıkıntı, ülkelerimizdeki farklı oda yapılarıydı.Biz öncelikle bunun üzerinde durduk."Özellikle kurucu olmayan odaların ilgisini çekecek programlar düzenlemeye başladıklarına işaret eden Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Son 3 toplantımıza ülkelerin katılımını sağladık.
EİT TSO ilk Oda Eğitim Programını dün tamamladık.Yine geçen sene önemli bir ilki gerçekleştirdik. Özbekistan, bir EİT TSO Yürütme Kuruluna ev sahipliği yaptı. 2020 yılında da EİT TSO toplantılarımıza Orta Asya'daki üyelerimiz ev sahipliği yapacak.
ECO TSO olarak Türk Keneşiyle de iş birliği anlaşması imzaladık.Türkmenistan'ın TAPİ Doğalgaz ve Enerji Projeleri konferansını İstanbul'da gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde, bizi birbirimize yakınlaştıracak işler yapmaya devam edeceğiz.
Bu konuda sizlerin de görüş ve önerilerini mutlaka almak isterim.Zira, bizlerin kültür ve inancımız da vurgulandığı gibi 'Yapacağı işi ehliyle istişare edene, o işin en güzeli nasip olur.""Herkes Türk malı almayı tercih ediyor"Afganistan EİT TSO Başkanı Azarakhsh Hafizi de Türkiye'nin adının birçok ülkede marka olduğunu ve herkesin Türk malı almayı tercih ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Hepimiz bunu göz önünde bulundurmalıyız.
Dünya artık küresel bir köye dönüşmüş durumda.Artık tüm dünyada ticaret yapabiliriz.Biz, Türkiye'nin dünya ekonomileri içinde olmasından gurur duyuyoruz.Bir Müslüman ülkenin G20 ülkesi arasında yer almasını hiç kimse hayal edemezdi.
Her bir gün mücadele veriyoruz.Bir çok doğal kaynağımız var. 3 trilyon dolar değerinde madenlerimiz var.Afgansitan'da bulunan madenlerin yüzde 3ü kullanıma açılmış ama aç karınlarımızla zenginliğin üzerinde uyuyoruz."Toplantıya; Afganistan, Azerbaycan, İran, Pakistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan'dan oda başkanları, başkan yardımcıları ve temsilcileri katıldı.
Kaynak: AA