DHA YURT BÜLTENİ - 5

DHA YURT BÜLTENİ - 5

Sosyal medya tartışması, silahlı kavgaya dönüştü: 4 yaralı

Çorum'da, yaşları 13 ila 17 arasında değişen iki grup arasında sosyal medya üzerinde başlayan tartışma parkta silahlı kavgaya dönüştü, 15 yaşındaki çocuğun ateşlediği av tüfeğiyle 4 kişi vurularak yaralandı.Olay, dün saat 22.00 sırlarında Gümabibey Mahallesi Bağcılar 33'üncü Sokak üzerindeki parkta meydana geldi.

Yaşları 13 ila 17 arasında değişen A.K., B.A., H.İ.Ç., A.G ile diğer grup olan B.A., O.D.ve B.Ö., arasında sosyal medyada henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı, buluşmak için parkta randevulaştı.

Buluşmanın ardından grup arasında süren tartışma kavgaya dönüştü. Çıkan kavgada, iddiaya göre grupta bulunan B.A. (15), av tüfeğiyle rastgele ateş etti.Açılan ateş sonucu, A.K., B.

A., H.İ.Ç.ve A.G.vücutlarına isabet eden saçmalarla yaralandı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.Yaralılar, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulanslarla, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

Yaralıların hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.Ekipler olaya karışan 3 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü----------------Olay yeri inceleme ekiplerinin parkta yaptığı çalışma-Yerdeki kartuşlar-Detaylar

(SÜRE: 1.22 sn) (BOYUT 13MB)

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

==================

Mersin'de yakalanan MLKP'li terörist adliyede Mersin'de yakalanan Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) terör örgütünün üst düzey isimlerinden 'Deniz' kod adlı Ümit Emrah Köse (33) adliyeye sevk edildi.Uzun süreli teknik ve fiziki takip sonucu, Mersin Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 24 Mayıs'ta yakalanan Ümit Emrah Köse'nin sorgusu tamamlandı.

Sabah saatlerinde Toros Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Köse, geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi.Slogan atması polisler tarafından engellenen terörist, garaj kısmından adliye binasına alındı. Örgütün sabotaj ve bomba uzmanı olan ve 7 yıldır Suriye'deki örgüt üyelerine eğitim verdiği öğrenilen teröristin, Mersin'den bölgedeki eylemleri koordine etmek için kaçak yollarla bu kente geldiği öğrenildi. Ümit Emrah Köse, Terörden Arananlar Listesi'nde 1 milyon 500 bin TL ödülle mavi kategoride aranıyordu.

Görüntü Dökümü--------------Emniyet Müdürlüğü'nün görüntüleriAdliye görüntüleri Teröristin araçtan indirilip adliyeye alınması

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,

========================

Aracına tren çarpmasıyla ölen oyuncunun ailesinden ev hapsi tepkisi

Adana'da hemzemin geçitte, trenin çarptığı otomobilde yaşamını yitiren dizi oyuncusu Deniz Bezek'in (26) ailesi, kaza sırasında ihmali olduğu iddia edilen TCDD görevlisi İlker I.'ya yargılandığı davada ev hapsi cezası verilmesine tepki gösterdi.Kaza, geçen yıl 20 Ağustos'ta merkez Seyhan ilçesi Küçükdikili Mahallesi'nde meydana geldi. İnternette yayınlanan bir dizide oynayan Deniz Bezek yönetimindeki 45 YB 0865 plakalı otomobile, hemzemin geçitte tren çarptı.

Kazada, Deniz Bezek hayatını kaybetti.Bezek'in kaza yerine gelen yakınları, görevlinin bariyeri kapatmadığı için kazanın meydana geldiğini iddia etti.Kazanın ardından gözaltına alınan TCDD görevlisi İlker I., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İlker I.

hakkında, 'İhmali davranışla kasten adam öldürme' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İlker I., Adana 8.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 22 Mayıs'taki duruşmasında 'öldürme kastı olmadığı' gerekçesiyle ev hapsi kararı ile tahliye edildi.

Duruşma ertelendi.Ağabeyi Deniz Bezek'i ihmaller zincirinden oluşan kaza sonucu kaybettiğini söyleyen Gezmiş Bezek, "Bu kişinin hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.Ben 26 yaşındaki ağabeyimi kendi ellerimle toprağa verdim.

Biz tutuklu yargılanmasını istiyoruz.Ev hapsi cezasını kabul edemiyoruz.Benim psikolojim ne olacak?Annemin ve babamın psikolojisi ne olacak? Şu an ikisi de psikolojik tedavi görüyor" dedi.'ADALET YERİNİ BULSUN İSTİYORUZ'Deniz Bezek'in babası Necmettin Bezek (53) ise çok acı çektiklerini vurgulayarak şöyle konuştu: "Başka anneler, babalar bu acıyı çekmesin.

Biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz.Eğer o görevli, ihmalkar davranmayıp o bariyeri indirmiş olsaydı, bugün belki Deniz yaşamış olacak.Ama oğlum 26 yaşında bir dizi oyuncusu ve iki üniversite bitirmiş bir insan olarak hayata veda etti.

Eğer oğlum o bariyer kapalıyken, gelip bariyeri kırıp kazayı yapsaydı, o zaman devletimiz benim üstümden gömleğimi alsa dahi ben memnun olurdum."

Görüntü Dökümü--------Deniz Bezek'in kardeşi Gezmiş Bezek' ile röpDeniz Bezek'in babası Necmettin Bezek'in açıklamasıGenel ve detaylarNecmettin Bezek'in fotoğrafları

Haber-Kamera: Can ÇELİK-Eser PAZARBAŞI/ADANA,

========================

'Lisanslı depoculuk, çiftçiye kazandırıyor'

Çukurova bölgesinde hasadına başlanan buğdayla birlikte lisanslı depolarda yoğunluk başladı.Adana'nın İmamoğlu ilçesinde 30 bin tonluk lisanslı depo kuran şirketin ortaklarından Hasan Bağış, "Hasatla birlikte yoğunluk başladı. Çiftçinin lisanslı depolarla birlikte artık ürünlerini depolayacak yer arayışı son buldu. Çiftçi güçlendi, çiftçi tüccar oldu, ürettiğinin karşılığını daha iyi alacak" dedi.Türkiye'nin hububat üretiminde ihtiyacın yüzde 3,4'ünü karşılayan Adana'da biçerdöverler, tarlalarda çalışmaya başladı.

Bununla birlikte tarlalardan kalkan ürünler, lisanslı depolara dökülmeye başlandı. İmamoğlu ilçesinde yeni kurulan 30 bin tonluk lisanslı deponun şirket ortağı Hasan Bağış, lisanslı depoların çiftçiye büyük avantaj sağladığını söyledi. Çiftçinin lisanslı depolardan memnun kaldığını kaydeden Bağış, "Çifçinin malı güvence altında, lisanslı depoculuktan oldukça memnunlar.

Bizlere teşekkür ediyorlar.Lisanslı depoculuğa dökülen ürünlere ton başına 25 TL nakliye desteği var.Vergilerinden, stopajdan yüzde 2 muaflar.Biz de İmamoğlu'na böyle bir tesis kazandırdığımız için mutluyuz" dedi.DEVLET GÜVENCESİLisanslı depolara dökülen her üründe devlet güvencesi olduğunu kaydeden Bağış, şu bilgieri verdi: "Labaratuvarlarda gelen ürünler kalitesine göre tasnif ediliyor.

Ayrı ayrı depolara dökülüyor.Dolayısıyla çiftçinin ürettiği mal ülkemiz için milli bir servet. İyi, kötü karışmıyor.Zaten TMO'nun da bizden istediği buna yönelik.Biz de çiftçinin ürettiği ürünü kalitesine göre tasnif ediyoruz.

En son sistem depolarda bunları muhafaza ediyoruz.Hiçbir zarar olmadan depolarımızda ürünleri bekleteceğiz. Çiftçi gelip kendi deposu gibi ürününü buraya dökebiliyor.Sistemden satış yapacaksa, herhangi bir tüccara ya da fabrikaya sistemde 300 alıcı var şu an için, buraya döktüğü malı lisanslı depo sahibine de satmak zorunda değil.

Sistem üzerinden borsada herhangi bir tüccara farkikacıya satış yapabiliyor.Aynı zamanda TMO'ya satış yapabiliyor.Dolayısıyla çiftçi güçlendi, çiftçi tüccar oldu, ürettiğinin karşılığını daha iyi alacak. Çiftçi bunun geliştirilerek devam etmesini istiyor.

Bizim tesisimiz şu anda 30 bin ton, buranın ruhsatı 70 bin ton.Bölgemizde devam eden sulama projesinden sonra biz de TMO ile görüşerek oluşabilecek ihtiyaca göre tesisimizi büyüteceğiz.

Onlara bu bölgenin ihtiyacını tamamlayacak konuma getireceğiz."Bağış, çiftçilerin tamamını lisanslı depolara davet ettiklerini, ürünlerinin karşılığını anında aldıklarını sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü---------------Hasan Bağış ile röpBuğdayın analiz edilmesiDron çekimleriGenel ve detaylar

Haber-Kamera: Akif ÖZDEMİR-Eser PAZARBAŞI/ADANA,

========================

Hoynat Adası kuşların yaşam alanı

Türkiye'de tepeli karabatak kuşlarının yuva yaptığı nadir yerlerden olan Karadeniz'de, Ordu'nun Perşembe ilçesindeki Hoynat Adası'nda, 90 çift tepeli karabatak ile 250 çift gümüş martının yaşadığı tespit edildi.Girişlerin yasaklandığı ada, kuşların yaşam alanı olarak bırakıldı.Ordu'nun 'sakin şehir' unvanına sahip Perşembe ilçesindeki Hoynat Adası'nda 90 çift tepeli karabatak ile 250 çift gümüş martının yaşadığı belirlendi.

Türkiye'de tepeli karabatak kuşlarının yuva yaptığı nadir yerlerden olan Hoynat Adası'nın, kuş gözlemciliği açısından önemli bir potansiyele sahip olması nedeniyle turizme kazandırılması içinde proje hazırlanıyor.Tarihte gemicilerin depo ve sığınak olarak kullandıkları bilinen ada, ev sahipliği yaptığı nesli tükenme tehlikesi altında olan kuş türlerini barındırması nedeniyle 'Önemli Kuş Alanı' olarak belirlendi.

Girişlerin yasaklandığı ada, kuşların yaşam alanı olarak bırakıldı.Perşembe Belediye Başkanı Mustafa Tandoğan kuşların korunması amacıyla adaya girişin yasak olduğunu belirterek "Kuşların doğal yaşam alanlarını korumaya çalışıyoruz.Adaya insanın çıkması yasak, orada kuşlar ürküyorlar.

Hatta üreme döneminde saldırabiliyorlar.Kuşların üremesi için burayı koruyoruz.Aşırı gürültüyle rahatsız edilmemesi gerekiyor.Vatandaşlarımızdan özellikle ricamız, adanın yanında yol kenarına araçlarını çekiyorlar, gürültü yapıyorlar.Bu konuda daha hassas davranmalıyız.

Kuşların doğal ortamı orası, aldığımız tedbirlerle nesli tükenen bu kuşların çoğalmasını sağlıyoruz" dedi.'SEYİR TERASI VE DÜRBÜNLER KOYULACACAK'Mustafa Tandoğan, Hoynat adası için birde proje hazırladıklarını, seyir terası ve dürbünler koyarak kuşların gözlemlenebileceğini vurgulayarak, "Adayı ve kuşları seyretmek için dürbünler koyacağız.

Yer tespiti konusunda çalışmamız sürüyor.Seyir terasıyla rahatsızlık vermeyecek şekilde denize doğru cam terasla uzatıp alan yapacağız.Kuşları rahatsız etmeyecek şekilde çalışma yapılacak.Ziyaretçi noktasında burası çok önemli, dürbünler koyduktan sonra burayı cazibe merkezi haline getireceğiz.

Bugün baktığımızda Ordu'nun en çok turist çeken yeri Perşembe.Onun için çaba sarf ediyoruz.Turizmden para kazanmak, göçü geri döndürmek istiyoruz.Doğayı bozmadan koruyup, bölgenin yapısına göre bölgemize otel yapmayı düşünüyoruz. 1 işletmecimiz gerekli izinleri aldı otel yapacak.

Bunlarında ilçemiz turizmine büyük katkısı olacak" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü----------Hoynat adasından görüntü (drone)-Adada yaşayan kuşlardan görüntü (drone)-Mustafa Tandoğan ile röportaj

Haber-Kamera: Nedim KOVAN-ORDU-DHA

========================

Su altında kalacak tarihi köprünün restorasyonu bitti

Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinde, yapımı devam eden Çetintepe Barajı'nın suları altında kalacak olan Roma dönemine ait tarihi Altınlı Köprü'nün restorasyon çalışmaları bitti.İlçeye 8 kilometre mesafede bulunan ve Çetintepe Barajı'nın tamamlanması ile sular altında kalacak 83 metre uzunluğundaki 4 kemer göze sahip olan Altınlı Köprü'nün restorasyonla dayanıklılığının artırılarak gelecek nesillere aktarılması için korunması amaçlandı.

Adıyaman'ın Besni, Gölbaşı ilçeleri ile Elbistan ve Kahramanmaraş'ın geçiş güzergahı olarak önemli yere sahip olan köprü, Roma döneminde yapıldı.Anadolu Selçuklu ve Osmanlı zamanında ise köprü ayakları üzerinden yeniden inşa edilerek günümüze kadar taşındı.Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan tarihi köprünün kendine has bir yapısı olduğunu belirterek, "Altınlı Köprü Adıyaman iline bağlı Gölbaşı ilçesinin kuzeyinde ilçeye yaklaşık 8 kilometre mesafededir. 83 metre uzunluğunda 4 kemer göze sahiptir. İlk önce Roma döneminde yapılan köprünün Anadolu Selçuklu ve Osmanlı zamanında eski ayakları üzerinden yeniden inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir.

Göksu Çayı üzerinde kurulmuş olan köprü eski bir kervan yolu güzergahında bulunmaktadır. 16'ncı yüzyıl Osmanlı arşiv kayıtlarında bu köprünün Adıyaman Besni'nin Gölbaşı, Elbistan ve Kahramanmaraş güzergahında bulunması bu köprünün önemini ve sürekliliğini ortaya koymaktadır.

Söz konusu Altınlı köprü, Profesör Doktor Fahrettin Kırçıoğlu'na göre Deli Dumrul'un meşhur köprüsü olarak da ifade edilmektedir.Köprü Çetintepe Barajı'nın yapılmasıyla sular altında kalacak ve söz konusu köprünün restorasyon çalışması tamamlanmıştır" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------Altınlı Köprü Köprünün ayak ve kemerleriMüze Müdürü Mehmet Alkan ile röp.Köprünün onarılmış haliGenel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 240 MB

Haber-Kamera: Ahmet KORKMAZ-ADIYAMAN-DHA)

===================

Görmeden dünyayı geziyorHEDEFLERİ PEKİN'E ULAŞMAK

İtalya'nın başkenti Roma'dan 8 Mart günü rehberi Michele Giuliano ile birlikte 'tandem' denilen iki kişilik bisikletle dünya turuna çıkan görme engelli Davide Valacchi, Türkiye'yi geçip, İran sınırına ulaştı.Yaklaşık 4 bin kilometre pedal çeviren iki İtalyan, Eylül'de Pekin'e ulaşmayı amaçlıyor.

Valacchi, "Gittiğimiz her yeri arkadaşım bana neyi görüyorsa onu anlatıyor.Ben de onu yaşıyorum" dedi.Yolculukları sırasında Ağrı yakınlarında bisikletlerinin jantı kırılan ikilinin yardımına ise Belediye Başkanı Savcı Sayan yetişti. İkiliyi evinde misafir eden Sayan, daha sonra ikiliyi sınır kapısına uğurladı.Asıl mesleği aşçılık olan Michele Giuliano (37), görme engelli arkadaşı Davide Valacchi (28) ile 8 Mart'ta bisikletle dünya turuna çıktı.

Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan'dan Türkiye'ye giriş yapan ve bugüne kadar 4 bin kilometre pedal çevirerek Erzurum'a ulaşan İtalyan ikilinin hedefi 12 bin kilometre daha kat edip Pekin'e ulaşmak.Psikolog olan görme engelli Davide Valacchi, gittikleri her ülkede misafir edildiklerini belirterek, "Bu gezinin amacı ama insanlara iki kişilik bisikletlerle yapacakları gezilerle memnun kalabileceklerini göstermektir.

Yeni yerler keşfedip yeni insanlarla tanışıyoruz.Yolculuğumuz zor ama hepimizin aşması gereken sorunlar olabilir.Onların üstesinden geldiğimiz zaman hayatımızı kolaylaştırabiliriz.Gezi boyunca arkadaşım gördüğü her şeyi anlatıyor ben de o anı yaşıyorum.

Yolculuğumuzda engelsiz yaşama da dikkati çekiyoruz.Her şeye rağmen yaşam gerçekten çok güzel. Çin'in Pekin kentinde son bulacak olan yolculuğumuz sonunda 16 bin kilometre pedal çevirmiş olacağız" diye konuştu.'TÜRKLER KADAR MİSAFİRPERVER KİMSEYİ GÖRMEDİK'Bu gezintiyi Davide ile paylaştığı için çok mutlu olduğunu söyleyen Michele Giuliano şunları söyledi: "Bu yolculuğun tabii ki bazı zorlukları var ama bunlarla kolayca yüzleşebiliriz.

Yolculuğumuz 8 Mart'ta Roma'dan başladı.Bugüne kadar yaklaşık 4 bin kilometre pedal çevirdik.Hedefimiz Pekin'e ulaşmak.Amacımız farklı ülkelerden insanlara birliktelik mesajı aşılamak.Bunu yaparken görme engellilerin yaşam kalitesini de artırmak istiyoruz.

Yolculuk sırasında gördüğüm her şeyi tek tek anlatıyorum.O da bunu kafasında canlandırıyor.Birçok ülke geçtik ancak Türkler kadar misafirperver kimseyi görmedik.Herkes evini açtı bize.

Bu yolculuğa iyi ki de çıkmışım."Giuliano ve Valacchi'yi Erzurum ve Erzincan'da misafir eden Türkiye Görme Engelliler Derneği Eğitim Komisyonu'nda görevli ve aynı zamanda Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğretim görevlisi Yusuf Dumlu, bu gezintinin dünyada bir ilk olduğunu söyledi.

Giuliano ve Valacchi'nin Türkiye'den sonra İran, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgız'dan Çin'in Pekin kentine giderek dünya turunu tamamlayacaklarını belirten Dumlu, "Toplam 16 bin kilometre yol kat edecek olan İtalyan arkadaşlar gördükleri güzel yerlerde mola verip oranın havasını teneffüs ediyorlar.

Görme engelli Davide'nin bu yolculukta kalp gözü ile gördüğüne inanıyorum.Umarım bu yolculukları kazasız belasız sona erer ve hedeflerine ulaşırlar" dedi.BİSİKLETİN JANTI KIRILINCA İMDADA BAŞKAN SAYAN YETİŞTİErzurum'dan sonra yolculuklarına devam eden Giuliano ve Valacchi, Ağrı girişinde talihsiz bir olay yaşadı.

Bisikletlerinin jantı kırılan Giuliano ve Valacchi, arızayı sosyal medyadan duyurup yardım istedi.Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, iki arkadaşın yardımına yetişti.Bisikletlerini tamir ettirip, Ağrı'daki evinde ağırlayan Başkan Sayan, İtalyan arkadaşları İran'a açılan Gürbulak Sınır Kapısı'na kadar da uğurladı.

Görüntü Dökümü----------Bisikletliler-Görme engelli bisikletli Davide Valacchi-Detay-Engelli Davide Valacchii ile röp.-Yusuf Dumlu ile röp-Michele Giuliano ile röp.-Bisikletle tur atmaları-Savcı Sayan'ın misafir etmesi-Konuşmaları

(05.58 dk-802 mb)

Haber: Turgay İPEK-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

Kaynak: DHA

İlgili diğer haberler

Yabancı Öğrencilerden Kerim Bebeğe Destek
Dha Yurt Bülteni-9
Gurbanguli Berdimuhamedov, Çalık ve Rönesans holdinglerinin yönetim kurulu başkanlarıyla görüştü
Eksposhoes Ayakkabı Moda Saraciye Fuarı, Türk ayakkabı üreticilerine ihracatta büyük katkı sağlıyor
Şeyh Edebali Türbesi'nin 2022 yılında 1 milyon kişi ziyaret etti
Yeni yılda Türkmenistan’da dünyaya gelen ilk bebeğe Arkadag ismi verildi