Çin, yeni dönemde Taliban ile siyasi ve ekonomik bağlarını geliştirme arayışında

Çin, yeni dönemde Taliban ile siyasi ve ekonomik bağlarını geliştirme arayışında

Çin'in, son bir yılda attığı adımlarla, Afganistan'da ABD'nin çekilmesinin ardından iktidarı ele geçiren Taliban'ın kurduğu geçici hükümetle siyasi ve ekonomik bağlarını geliştirdiği gözleniyor.

Pekin yönetimi, Afganistan'da son 2 yılda kadın haklarının gerilemesi başta olmak üzere Taliban yönetimine yönelik uluslararası eleştirilere rağmen, son dönemde attığı adımlarla, diplomatik ve kurumsal bağlarla desteklenen bir ilişki arayışının işaretlerini veriyor.

ABD'nin çekilmesinin ardından Afganistan'da Taliban'ın kurduğu geçici hükümeti tanıma anlamına gelecek adımlardan kaçınan Çin, daha çok madenlerin işletilmesinin odakta olduğu ekonomik görüşmeler yürütürken, yeni dönemde iletişim altyapısının kurulması gibi yeniden inşa projelerine ilgisini artırdı.

Çin'in yeni atadığı Kabil Büyükelçisi'nin geçen ay güven mektubunu geçici hükümete sunmasının ardından Taliban'ın Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki, 4-5 Ekim'de Çin'in Tibet Özerk Bölgesi'nde düzenlenecek Trans-Himalaya Forumu'na katılmak üzere ülkeyi ziyaret etti.

Muttaki, Taliban yönetiminden Çin'i ziyaret eden üst düzey yetkili oldu.

Tibet'in Nyingçi şehrinde düzenlenecek Trans-Himalaya Forumu'nda bu yıl "Ekolojik Uygarlık ve Çevre Koruma" teması etrafında tartışmalar yapılacağı bildirilse de Taliban temsilcisinin katılımı toplantıyı siyasi bakımdan dikkat çekici hale getiriyor.

Muttaki'nin, forum marjında Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi'nin yanı sıra Pakistan ve diğer katılımcı ülkelerin yetkilileriyle görüşmesi bekleniyor.

"Moskova Formatı"nın ardından ikinci bölgesel zirve

Taliban temsilcisi, Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nde 29 Eylül'de düzenlenen Afganistan konulu "Moskova Formatı" toplantısının ardından bir haftada ikinci kez bölgesel zirveye katılıyor.

Tataristan'ın başkenti Kazan'daki toplantıya, bölge ülkeleri Rusya, Çin, Hindistan, İran, Pakistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan temsilcileri katılmış, bölge dışından Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar da temsilci göndermişti.

Taliban yönetimi, zirvede bölge ülkelerine kendileriyle "resmi işbirliği" yapma çağrısında bulunmuştu. Dışişleri Bakan Vekili Muttaki, "Özellikle bölge ülkelerinden, bize farklı yönetim biçimi önermek yerine bizimle her alanda resmi işbirliği yapmasını istiyoruz." ifadesini kullanmıştı.

Çin'in Afganistan'a ilgisi

Çin, ABD öncülüğündeki NATO güçlerinin çekilmesinin ardından kurulan Taliban geçici hükümetiyle olumlu ilişkiler kurarken, resmi tanıma anlamına gelecek adımlar atmaktan kaçınmıştı.

Kuşak ve Yol Girişimi ile tarihi İpek Yolu güzergahında ulaştırma ve altyapı projeleriyle Doğu-Batı ticaretini canlandırmayı hedefleyen Çin, Afganistan'da siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanmasını çıkarına uygun görüyor.

Çin, Taliban yönetimiyle farklılıklarına karşın, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne dar bir koridorla komşu olan ülkedeki istikrarsızlığın, kendi sınır bölgelerini etkilemesinden endişe ediyor.

Öte yandan Çin, Afganistan'ın zengin maden kaynaklarının işletilmesinin yanı sıra ülkenin yeniden inşasına yönelik iletişim, ulaştırma, enerji ve altyapı alanındaki projelere ilgi gösteriyor.

Maden projeleri, Çinli şirketlerin güvenlik teminatı talepleri ve risk algısının sürmesi nedeniyle bir süreliğine askıya alınırken, Çin'in Sincan Orta Asya Petrol ve Doğal Gaz Şirketi (CAPEIC), ocak ayında, Amu Derya Havzası'ndan petrol çıkarmak üzere geçici hükümetle anlaşmaya vardı.

Anlaşma, Taliban yönetiminin 2021'de iktidara gelmesinden bu yana yabancı bir şirketle yaptığı ilk büyük çaplı enerji anlaşması oldu.

Çin'in pozisyonu: "Üç Saygı" ve "Üç Asla"

Çin yönetimi, bu yıl Taliban ile siyasi ve diplomatik ilişkileri geliştirme konusunda da önemli adımlar attı.

Çin Dışişleri Bakanlığı, 12 Nisan'da yayımladığı "Çin'in Afganistan sorunundaki pozisyonu" başlıklı 11 maddelik belgede, Afganistan'a yeniden jeopolitik çatışma ve bölgesel istikrarsızlık kaynağı olmaması için ülkede siyasi uzlaşmanın ve kalkınma çabalarının desteklenmesi çağrısında bulundu.

Çin'in, yakın komşusu Afganistan ile ilişkilerinde "Üç Saygı" ve "Üç Asla" ilkelerine bağlı olduğu belirtilen belgede, "Afganistan'ın bağımsızlığı, egemenliği ile toprak bütünlüğüne, Afgan halkının bağımsız tercihlerine, dini inanç ve ulusal geleneklerine saygı duyulacağı" kaydedildi.

Belgede, "Çin'in asla Afganistan'ın iç işlerine karışmayacağı, bencil çıkarların peşinde koşmayacağı ve ülkeyi nüfuz alanı haline getirmeye çalışmayacağı" vurgulanarak, Pekin'in ülkede barışa ve yeniden inşaya yönelik çabaları desteklediği aktarıldı.

Çin'in Afganistan'da "ılımlı ve sağduyulu bir yönetimi" desteklediğinin altı çizilen belgede, Taliban'ın kurduğu geçici hükümete, kadınlar, çocuklar ve etnik gruplar dahil tüm Afgan halkının temel haklarına saygı gösterme çağrısı yapıldı.

İlişkiler gelişiyor

7 Mayıs'ta Çin-Pakistan-Afganistan Dışişleri Bakanları Toplantısı, İslamabad'da ilk kez Taliban temsilcisi Muttaki'nin katılımıyla yapıldı.

Muttaki, toplantıda, Çin ile ilişkilerini geliştirmeye büyük önem verdiğini, Çin karşıtı hiçbir gücün Afgan topraklarını kullanmasına izin vermeyeceğini vurgulayarak, Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde altyapı, ekonomi, ticaret ve kültür alanında işbirliğinin geliştirilmesinden yana olduklarını dile getirdi.

Çin ile Afganistan arasında 2020'de Kovid-19 salgını nedeniyle durdurulan doğrudan uçuşlar, Afgan ulusal hava yolu şirketi Ariana'nın başkent Kabil'den Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'ye yaptığı seferle yeniden başladı.

Kabil-Urumçi seferleri, Taliban'ın Ağustos 2021'de ülkenin kontrolünü ele geçirmesinden bu yana Çin ile Afganistan arasında kurulan ilk sivil hava yolu bağlantısı oldu.

Son olarak, Çin'in yeni atadığı Kabil Büyükelçisi Cao Şing, 13 Eylül'de güven mektubunu Taliban geçici hükümetinin Başbakanı Molla Muhammed Hasan Ahund'a sundu. Çinli Büyükelçi, uluslararası alanda tanınmayan geçici hükümete güven mektubu sunan ilk büyükelçi oldu.

Pekin yönetimi, Afganistan'da son 2 yılda başta kadın haklarının gerilemesi olmak üzere uluslararası alanda eleştirilerin arttığı bir dönemde attığı adımlar, bir yandan Çin dış politikasının "başka ülkelerin iç işlerine karışmamaya" yönelik hakim eğilimini yansıtırken diğer yandan da Pekin'in, bölgesel güvenliği ve ekonomik çıkarlarını korumak için Taliban yönetimiyle diplomatik ve kurumsal bağlarını geliştirmeye istekli olduğuna işaret ediyor.

İlgili diğer haberler

Haftanın tarihine bakış
Haftanın tarihine bakış
Dünya liderleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik ediyor
Dünya liderleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik ediyor
Dünya liderleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik ediyor
Dünya Liderlerinden Erdoğan'a Tebrik Mesajları