ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dini özgürlükler kapsamında Çin, Rusya, Pakistan, İran, Suudi Arabistan, Kuzey Kore, Eritre, Tacikistan, Türkmenistan ve Myanmar'ı, dini özgürlükleri ihlal etmeye devam ettiği gerekçesiyle "özel kaygı ülkeleri" listesine aldıklarını açıkladı.
ABD'nin Uluslararası Din Özgürlüğü Yasası kapsamındaki yıllık Dini Özgürlükler Raporu yayımlandı.
Blinken, rapora ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, dünyanın pek çok yerinde, hükümetlerin sadece hayatlarını inançlarına göre yaşamaya çalıştıkları için bazı kesimlere yönelik tacizin, tutuklamaların ve tehditlerin devam ettiğini belirterek, "Bu yönetim, bu insan hakkını ihlal edenlerle ve suiistimal edenlerle yüzleşmek ve bunlarla mücadele etmek de dahil olmak üzere, her bireyin din veya inanç özgürlüğü hakkını desteklemeyi taahhüt ediyor." ifadesini kullandı.
Her yıl belirli ülkeleri özel kaygı ve özel izleme listesine aldıklarını hatırlatan Blinken şunları kaydetti:
"Bu yıl Myanmar, Çin Halk Cumhuriyeti, Eritre, İran, Kuzey Kore, Pakistan, Rusya, Suudi Arabistan, Tacikistan ve Türkmenistan'ı 'sistematik, süregelen ve korkunç dini özgürlükler ihlallerine' giriştikleri veya bunlara müsamaha gösterdikleri için 'özel kaygı ülkeleri' olarak belirliyorum.
Ayrıca Cezayir, Komorlar, Küba ve Nikaragua'yı 'din özgürlüğünün ciddi şekilde ihlal edilmesine' karışan veya bunlara müsamaha gösteren hükümetler nedeniyle 'özel izleme listesi'ne alıyorum.Son olarak Eş-Şebab, Boko Haram, Heyet Tahrir el-Şam, Husiler, DEAŞ, Büyük Sahra DEAŞ'ı, Batı Afrika DEAŞ'ı, Cemaat Nasr al-İslam vel-Müslimin ve Taliban'ı 'özel ilgi örgütleri' olarak adlandırıyorum."
Dünyada din özgürlüğüne yönelik sınmaların yapısal ve sistematik olarak kökleştiğini ve dünyanın her yerinde bunu görmenin mümkün olduğunu belirten Blinken nefreti, hoşgörüsüzlüğü ve zulmü statüko olarak kabul etmek istemeyenlere küresel olarak destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Blinken, "Tüm hükümetlere yasalarındaki ve uygulamalarındaki eksiklikleri gidermeleri ve suiistimallerden sorumlu olanların hesap verebilirliğini artırmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.