Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve Müzeler Genel Müdürlüğünün destekleriyle Anadolu Selçuklu dönemini yansıtan heykel sergileri açan Geleneksel Anadolu Kültür ve Sanat Atölyeleri Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı 57 yaşındaki Işın Fırat, yaklaşık 30 yıldır ecdadın asırlık kültürünü çalışmalarıyla tanıtıyor.
Üniversite eğitiminin ardından Anadolu Selçuklu'nun minyatür, hat ve tezhip gibi kültürlerine ilgi duyan Fırat, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin Mesnevi kültüründen etkilenerek genç yaşında Anadolu Selçuklu'nun önemli isimleri ile ilgili çalışmalar yaptı.
Gençlik yıllarında kaybolmaya yüz tutmuş kitre heykeli mesleğini Selçuklu şahsiyetleriyle tekrar gün yüzüne çıkarmayı başaran Fırat, açtığı Geleneksel Anadolu Kültür ve Sanat Atölyeleri Akademisi ile bu mesleği daha da geniş alanlara yaydı.
Çalışmaların tamamlanmasıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve Müzeler Genel Müdürlüğünün destekleriyle Anadolu'yu gezen Fırat, açtığı 80'e yakın sergi ile Anadolu Selçuklu dönemini kitre heykellerle ziyaretçilerine anlatıyor.
"Sanata düşkün çocuklara el verdik"
Işın Fırat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı döneminin daha öncesini hep merak ettiğini ve bu yüzden Anadolu Selçuklu dönemini seçtiğini söyledi.
Gençlik yıllarında birtakım sorunlar yaşamasına rağmen araştırmalarına devam ettiğini ifade eden Fırat, şöyle konuştu:
"Benim Selçuklu ile tanışmam Mevlana Celaleddin Rumi ile alakalıdır. Biz buna cesur adımlar diyelim. Genç kız dönemlerimde bazı meslek kapıları bugünkü gibi açılmıyordu. Zorlayarak geleneksel kültürüme yakın olmaya başladım ve o yönde araştırmalar yaptım. Mesnevi kültürü beni çok cezbetti. Geleneksel Anadolu Kültür ve Sanat Atölyeleri Akademisini açarak sosyoekonomik düzeni olmayan ama sanata düşkün çocuklara el vermeye gayret ettik."
"Şevkle hissederek anlatmaya çalışıyorum"
Fırat, Anadolu Selçuklu'nun birçok kültürünü öğrenmeye çalıştıklarını belirterek, eğitim, mimari ve giysi konusunda araştırmalar yaptığını dile getirdi.
Mesleğe başladığı ilk zamanlarda sıkıntılar yaşadığını ancak zamanla bunları aştığını anlatan Fırat, şunları kaydetti:
"Bakanlıkta çok iyi bir projeniz varsa ve üzerinde iyi çalışmışsanız size bütün kapıları açılıyor. Bu yüzden gurur duyuyorum. Her kesimden insana Anadolu Selçuklu döneminde yapılanları şevkle ve hissederek anlatmaya çaba sarf ediyorum. Anlattığım zaman insanların gözündeki ifadeler sizi daha çok anlatmaya itiyor. Eğer o ifadeler sıkılmış olsaydı sanırım Bakanlığımız da bu kapıları açmazdı."
"Bu kültürü dünyaya taşıyalım"
Sergilerde ziyaretçilerden olumlu dönüşler aldıklarını aktaran Fırat, vatandaşların ilgisinin kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi.
Kadınlar için el sanatlarının ne kadar önemli olduğuna değinen Fırat, şunları söyledi:
"Bu kültürü dünyaya taşıyalım diye düşünüyorum ve dünyanın birçok yerine giderek Selçuklu'yu anlatabiliriz.Pakistan, Kıbrıs, Azerbaycan, Türkmenistan, buralar Selçuklu'nun giriş yaptığı yerler ve bizi arayıp bu tür sergileri yapmak istediklerini söylediler.
Hatta Yunus Emre Enstitüsü bu konuda el ayak olmaya gayret etti.Pakistan'ın ilgisi çok büyüktü ama önce Anadolu'yu bitirmek istedik. 2020'de Avusturya, Almanya ve Macaristan'ın daveti söz konusu.
Bakanlığımız da bununla ilgili planlama yapacaktır.Bugüne kadar takribi 80 sergi açtık ve Bakanlığımızın himayelerinde bu yolda yürümeye devam edeceğiz."
Kaynak: AA