Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde en çok vesayete ve darbeye karşı dikkatli olacağız. İster içeriden ister dışarıdan gelsin milli iradeye gölge düşürecek, milletimizin emanetine halel getirecek hiçbir dayatmaya rıza göstermeyeceğiz." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti olarak vesayeti ve vesayetçileri, darbeyi ve darbecileri hiç mi hiç sevmediklerini söyledi.
Önümüzdeki dönemde de en çok vesayete ve darbeye karşı dikkatli olacaklarını ifade eden Erdoğan, "İster içeriden gelsin ister dışarıdan milli iradeye gölge düşürecek, milletimizin emanetine halel getirecek hiçbir dayatmaya rıza göstermeyeceğiz, gerekirse kendimizi ortaya koyacağız ama ülkemizi böyle bir zillete maruz bırakmayacağız." diye konuştu.
Erdoğan, her şeyden önce terör örgütleriyle mücadelenin amansız şekilde sürdürüleceğini vurguladı.
Bölücü terör örgütünün yurt içindeki yapılanmasının adeta belinin kırıldığının altını çizen Erdoğan, yeni güvenlik konsepti gereği artık saldırıları Türkiye sınırları içinde beklemediklerini, tehditleri kaynağında yok etiklerini dile getirdi.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla ülke sınırları boyunca oluşturulmaya çalışılan terör zincirini pek çok yerinden kırdıklarını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Münbiç'te ABD ile vardığımız anlaşmayı adım adım hayata geçiriyoruz.Bu bölgeyi teröristlerden tamamen temizleyene kadar durmayacağız.Bir süredir sessiz sedasız bir şekilde bölücü terör örgütünün ana karargahı olan Kandil ile ülkemiz toprakları arasındaki bölgeyi de temizliyoruz.
Bu operasyonda çok önemli mesafe katettik. 1980'li yıllardan beri terör örgütünün cirit attığı yerlerin önemli bir kısmı artık ülkemizin denetimi, kontrolü altındadır.Kandil'i ve gerekirse Sincar'ı terör örgütünden temizleyene kadar bu operasyonumuz devam edecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Irak hükümetinin hem de Kuzey Irak yönetiminin bölücü terör örgütünden bıktığı ve usandığının anlaşıldığını söyledi.
Yapılan görüşmelerde bunun görüldüğünü belirten Erdoğan, Türkiye'nin operasyonunun, orta vadede Irak devletinin toprak bütünlüğünün ve egemenlik haklarının gerçek anlamda sağlanmasına katkıda bulunacağını anlattı.
Suriye'de Tel Abyad'dan Kamışlı'ya kadar olan bölgeyi terör örgütünden temizlemekte kararlı olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bölgede uzun süredir terör örgütüne destek veren güçlerin, Türkiye'nin bu kararlılığını anladığını ve uzlaşma yollarını aradıklarını görüyoruz.Yakında bu konuda da önemli gelişmeler bekliyoruz.Bölücü terör örgütü sahada köşeye sıkıştıkça siyasi alandaki manevralarla ve sivilleri hedef alan vahşetiyle kendine alan açmaya çalışıyor.
Kendi güdümündeki siyasi partiyi her alanda güçlü tutmak bölücü örgütün en önemli hedefidir.Ana muhalefet partisi, bölücü terör örgütünün bu siyasi manevrasına bize göre meşruiyeti sorunlu olan bir partiyi tam anlamıyla taşıma oylarla Meclise sokarak bir anlamda destek vermiştir.
Türkiye'nin milli güvenliğini ilgilendiren bu tür meselelere partilerin kendi iç işleri olarak bakamayız.Terör örgütünün yeniden sivilleri infaza yönelmesinin gerisindeki en önemli saik, kendi güdümündeki partiye sağladığı bu destektir.
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde terör örgütleriyle iltisaklı siyasi yapılara müsamaha gösterilmez.Buradan bir kez daha CHP'yi bölücü terör örgütünün güdümündeki parti ile ilişkisini gözden geçirmeye ve tercihini milletten yana kullanmaya davet ediyorum."
FETÖ ile mücadele
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında FETÖ ile mücadeleye de değindi. Mücadelenin kesintisiz ve kararlı şekilde devam ettiğini belirten Erdoğan, FETÖ davaları yakından takip ettiklerini söyledi.
Bu davaların büyük bir bölümünün yıl sonuna kadar tamamlanacağının anlaşıldığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Temyiz aşamalarının da bitmesiyle mahkumiyet alan FETÖ mensubu teröristler ülkemiz ve milletimize yaptıkları ihanetin bedelini, ömürlerini dört duvar arasında tamamlayarak ödeyeceklerdir.Sadece ülkemizin değil belki de dünyanın en sinsi terör örgütü olan bu ihanet çetesiyle mücadelenin öyle kolay olmadığını özellikle belirtmek isterim.
Bu yapı kendi gerçek militanlarını gizlemek için çok sayıda insanı kalkan olarak kullanmaktan çekinmemiştir.Adli boyutuyla hakim ve savcılarımız, idari boyutuyla olağanüstü hal işlemlerini inceleme komisyonu titiz bir çalışmayla suçluları ve masumları ayırt etmenin gayreti içindedir.
Yargıda suçlu bulunanlar ceza alırken masumlar beraat ediyor.Komisyonumuz da kamu görevlileriyle ilgili işlemleri inceleyerek isabetli görmediği ihraçlarla ilgili göreve iade kararı veriyor.Bu çerçevede attığımız bir adım daha var, bunun altını çiziyorum; FETÖ ile mücadele kapsamında tutuklanan ve mahkum olanlar ile ihraç edilenlerin bir kısmının eş, çocuk, anne ve babalarının pasaportlarına idari işlemle ihtiyaten tahdit konmuştu. 15 Temmuz'dan sonra FETÖ mensupları aileleriyle birlikte yurt dışına kaçmaya başlamıştı.
Bu durumu engellemek için alınan tedbirlerden biri de pasaport tahdidiydi.Artık soruşturmalar ve davalar belli bir aşamaya geldiği için 181 bin 500 kişiyle ilgili pasaport tahdidi şayet mani bir hal yoksa birkaç gün içinde kaldırılacak.
Böylece yakınlarının suçlarından dolayı pasaport alamayan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermiş oluyoruz.Mahkeme kararı ile konan tahditler bu kapsamın dışındadır.Bu tür tahditler ancak yine mahkeme kararıyla kaldırılabiliyor."
Erdoğan, FETÖ'nün, dünyanın dört bir yanında Türkiye aleyhinde yürüttüğü faaliyetleri adım adım takip ettiklerini bildirdi.
Kaçarak kurtulduklarını sanan FETÖ üyelerini de birer ikişer Türkiye'ye getirerek adaletin karşısına çıkardıklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye'ye çok ağır sosyal, siyasi ve ekonomik maliyeti olan FETÖ'nün kökünü kazıyana kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
Yeni yönetim sisteminin, mücadeleyi daha etkin yürütme konusunda kendilerine çok önemli imkanlar sağladığına işaret eden Erdoğan, "Hala kendini gizlediğini sanarak sağda solda faaliyet yürüten veya yeniden harekete geçmek üzere sinsice bekleyen FETÖ'cüler olduğunu biliyoruz. Milletimiz müsterih olsun. Nerede olurlarsa olsunlar bunların hepsini de birer birer tespit edecek ve gereğini yapacağız." dedi.
"Ekonomideki yapısal sorunlarımızı çözerek çok daha ileri bir seviyeye ulaşacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonominin, terörle mücadeleyle birlikte yeni dönemdeki öncelikleri arasında yer aldığını da belirtti.
"Yapısal sorunları reformlarla çözerek, kasıtlı olarak kurulan tuzakları birer birer bozarak, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmekte kararlıyız." ifadesini kullanan Erdoğan, millete verdikleri bu sözü tutmak için bu yola baş koyduklarını söyledi.
"Çok daha ileri bir seviyeye ulaşacağız"
Siyasi bağımsızlığın, savunma sanayisini geliştirmenin yanı sıra ekonomik bağımsızlıktan geçtiğini çok iyi bildiklerini vurgulayan Erdoğan, "Dün IMF ile yolları ayırarak bu konuda önemli bir adım attık. İnşallah bu dönemde cari açık, enflasyon, faiz başta olmak üzere ekonomideki yapısal sorunlarımızı çözerek, çok daha ileri bir seviyeye ulaşacağız. Üretimi, ihracatı ve istihdamı arttırmak için gereken her tedbiri alacak, her uygulamayı devreye sokacağız." diye konuştu.
Aynı şekilde Avrupa Birliği ile ilişkileri hakkaniyete dayalı bir çizgiye oturtmak için gayret göstereceklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Rusya ile ilişkilerimiz adeta katlanarak gelişiyor.Orta Asya ile ilişkilerimizde yeni bir atılım dönemindeyiz.Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan ile zaten çok yakın iş birliği içindeyiz. Özbekistan ile yeni bir dönemin perdelerini açtık.
Kırgızistan ile ilişkilerimiz de hassasiyetlerimize kulak verildiği sürece hızla ilerleyebilecek bir yerde duruyor. Üçüncü bin yılın yükselen yıldızı olarak kabul edilen Afrika'nın her köşesini adeta hallaç pamuğu gibi atıyoruz.
Afrika'yı her düzeyde ve her fırsatta ziyaret ederek siyasi, insani ve ekonomik ilişkilerimizi güçlendiriyoruz.Güney Amerika'yı yeni açılım alanımız olarak belirlemiştik.
Dünyanın ekonomik devi olan Çin, siyasi alanda da giderek güçleniyor.En büyük ekonomik ortaklarımızdan biri olan Çin ile iş birliği potansiyelimizi geliştirmek için her türlü gayreti gösteriyoruz.Nitekim şu anda yaklaşık 26 milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizi çok daha farklı rakamlara inşallah kavuşturacağız.
Kadim tarihi ilişkilerimizin de bulunduğu Güney Asya, asla ihmal edemeyeceğimiz bir coğrafyadır.Kafkasya'yı, Balkanlar'ı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yı adeta canımızdan bir parça olarak kabul ediyoruz.Velhasıl yakın uzak demeden dünyanın her köşesiyle sadece siyasi ve ekonomik olarak değil, çok güçlü insani ilişkiler de kurmak için elimizdeki tüm imkanları kullanıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, AFAD, Kızılay, Türkiye Maarif Vakfı gibi kurumlar ve çok sayıda sivil toplum kuruluşuyla dünyanın her yerinde varlık gösterdiklerini söyledi.
Erdoğan, "Türkiye'nin geçtiğimiz yıl dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesi konumuna gelmesi paramızın bolluğundan değil, gönlümüzün zenginliğindendir. Bu işler için tahsis ettiğimiz kaynakla, inanın bana ülkemizin içinde kaybettiğimiz veya ertelediğimiz hiçbir şey yok ama dünyada kazandığımız çok şey var. Önümüzdeki dönemde bu çalışmaları çok daha iyi bir koordinasyonla çok daha verimli bir şekilde sürdüreceğiz." dedi.
AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nın başında milletvekilleri birbirlerini tebrik etti.
Grup toplantısına izleyici alınmadı.
(Bitti)